Web siteleri için olmazsa olmaz olduğu ifade edilen ve “Search Engine Optimization” denildiğinde işin profesyoneli olmayanların bile aklında bir şeyler canlandıran dijital terimdir SEO. Güncel ifadeler ve klişe sözler gözetildiğinde anımsayabileceğiniz türden bir örnek cümleyle anlatıma başlayalım dilerseniz. Unutmadan hemen belirtmek istediğim bir unsur var bu arada… Bu yazımız teknik detaylara sınırlı bir şekilde yer verirken arama motoru optimizasyonunun temel gereklilik olduğunu da anlatmak üzere kaleme alındı. Teknik detaylara devam eden süreçte yer vermeyi hedeflemekteyim. 🙂 “İşlek bir sokakta dükkanın olacağına Google’da üst sıralarda çık, daha çok kazanırsın.” Bu sözü konuyla ilgiliyseniz sık duymuşsunuzdur. İşte tam da bu ifadeyi belirten abimiz SEO‘nun önemine dikkat çekmiştir. İşlek sokağın inşaası ise SEO ile gerçekleşir. Yani sokağımız artık Google, dükkanımızın dikkat çekme sebeplerinin tümü ise SEO’dur. Tabii ticaret örneği vermiş olsam da dijital terimimizin webden ayrı düşünülemeyeceği ve daha uç bir yapı olarak şahsi bloglar için de son derece önemli olduğunu belirtmemde fayda var.

Var ol “SEO”l

Esprili bir şekilde H2 (SEO için önemli unsurlardandır) başlığımızı bu paragrafımızın hemen üstüne eklemiş olduk. Başlığımızda da belirttiğim gibi var olmak tamamen SEO lu olmaya bağlıdır. Zira varlığımızdan başka insanların haberi yoksa ve kimseyi etkileyemiyorsak evrende yer kaplamak dışında bir işe yaramadığımız aşikardır. Detaylara inme vaktimiz geldi. Somut örneklerle konunun daha da pekişeceğini düşünmekteyim, bu sebeple gerçek hayattan örnekler verdiğimiz bir yazı olacak bu. İnanıyorum ki dijital dünya ilişkilerimizi gerçek evren üzerinden açıklamak hepimiz için daha kolay olacaktır. Ben yine açıklamalara boğulmuşken unutmadan yorumlarınızı beklediğimi de belirtmiş olayım 🙂

Gözde bir konumda butik açtığımızı düşünelim. İçerisinde güzel ürünlerimiz var fakat bu ürünlerin aynısı başka mağazalarda da bulunuyor ve butiğimizi çevreleyen marka çalışmalarımız henüz tam değil. Butik adımızın ne olduğunu tabelada tam belirtemedik, neye hizmet ettiğimizi ve ne sattığımızı kimse bilmiyor. Ayrıca şans eseri içeri giren potansiyel müşterilerimiz benzer ürünleri başka yerlerde de gördüğünden güven unsurunu gözeterek bizden değil oradan almayı tercih ediyorlar. Bu da yetmezmiş gibi başka insanlara da bizim hakkımızda pek iyi olmayan deneyimlerini aktarıyorlar… Sonuç: Felaket!

Tam bir kabus değil mi? Bahsettiğim bu benzetme; dijitalde var olduğunu ifade eden birçok e-ticaret kuruluşu, kişisel blog, haber sitesi, forum vb. tarafından yapılıyor. Ve nedense az önce bahsettiğim gerçek dünya örneğindeki gibi yapılması ve yapılmaması gereken gerçeklere pek aldırış edilmiyor. İşte bu sadece isim olarak var olan yer kaplayıcılar oluşturmamızı sağlıyor webde maalesef. Gelelim dijital dünyaya!

SEO açısından dükkanımızın tabelası “meta başlık” olarak adlandırdığımız ve arama motorlarında sitemizin adı olarak görünen kısımdır. Bu es geçildiğinde muhtemelen başlıkta sitemizin adresi veya headerda (web sitesinin en üst kısmı) yazanlar, karakter sınırının izin verdiği kadarıyla yer alacaktır. Çok kötü bir görünüm değil mi? Düşünsenize LC Waikiki tabelasında şort, mont, çorap, pantolon… yazdığını 🙂

Meta başlık için kullanılması uygun görülen karakter sayısı 60’tır. Eklenti olarak karşımıza çıkan ve işimizi kolaylaştıran uygulamalarda bu şekilde, işimizi kolaylaştırmak için varlar nihayetinde. Ancak doğruyu söylemek gerekirse karakter sınırlaması kavramına çok takılmanızı önermiyorum. Tweet atmıyoruz sonuçta 🙂 Bu dediğim yanlış anlaşılmasın veya paragraf yazmaya yönlendirmesin sizi. Meta başlık, bir makalede veya denemede yazdığınız başlık neyse tam olarak odur. Konunun özeti kısa ve öz anlatılmalıdır. Siz yazdığınız makale veya siteniz hakkında en kısa şekilde nasıl bilgi veriyorsanız başlığınızı o şekilde belirleyebilirsiniz. Bütünlük yakalandıktan ve “Google Bot“larından geçer not aldıktan sonra varsın 65 karakter olsun, kuvvetli bir otorite yakalarsınız ancak unutmayın ki her zaman görüntüleme için ayrılan kısma uyum önemlidir. Tabi çok kısa da olmamalı. Yine de ideal olanın 40-60 karakter olduğunu ben teorik olarak belirteyim sonra ne diyor bu demeyin!

Unutmadan, başlık sadece ana sayfa için değil tüm sayfalar için belirlenir. Tabi ayrı ayrı yazmak -şayet bir blog yazmıyorsanız- çok zor olacağından eklentilerle veya kodlarla bu durum kolaylaştırılabilmekte. İlerleyen yazılarda daha derine zaten ineceğiz. Başınızı ağrıtmayayım…

Gelelim bu yazımızın son kısmına ve SEO açısından en önemli ikinci gerçeğe!

Meta description” , mealen açıklama kısmımız “meta açıklama“.

Bunda İngilizce var “meta başlık”ta neden yoktu demeyin, yazarken atladım. Başlık biliyorsunuz ki title demek onu da türetin artık 🙂

Açıklamamız yine bir açıklamaya yakışır biçimde kısa ve anlaşılır olmalı. Muhtemelen Google’da gezerken açıklamaların sonunda üç nokta (…) görmüşsünüzdür. Bu karakter sayısının fazla olduğunu ve ayrılan kısma sığmadığını gösterir. Bunu bazı iş kolaylaştıran eklentiler otomatik de yapmakta ancak ben pek önermem. Açıklama için bize 140 karakter ayırmakta yine arama motorlarımız…

Devam eden yazılarımızda yine SEO ile devam edeceğiz. Sıkıcı olmaması adına yazıları kısa ve anlaşılır yayınlamaya çalışacağım. Önceden de dediğim gibi lütfen yorumlarınızı belirtiniz. Bana sosyal medyadan ve mailden de ulaşabilirsiniz elbette.

Yeni yazılardan haberdar olabilmeniz için özellikle bir mail listesi yayınlamadım veya oluşturmadım. Sosyal medyadan takip ederek yeni yazılardan haberdar olabileceğinizi hatırlatmak isterim.

Unutmadan, bu konulara hevesliyseniz ve henüz tanışmadıysanız R10 platformunu kesinlikle öneririm. Üyelik için referans veya webmaster bilgisi gerekiyor ancak bu bilgileri edinerek kuracağınız web sitesiyle kolayca üye olabileceğinize inanıyorum.

Kalın sağlıcakla!

Saygılarımla…