Stratejinin olmadığı bir alanın düşünülmesi kesinlikle mümkün değildir. Dijital mecralara olan ilgimizin artmasıyla beraber sosyal medyadaki stratejiler de önem kazanmış durumda. Peki bizi ileri taşıyacak ve kitlemizi artıracak bu stratejiler neler olabilir veya sosyal medyanın da gizli formülleri var mıdır? Dilerseniz incelemeye başlayalım. 🙂

Öncelikle her sosyal medya platformunun farklı amaçlara hizmet ettiğinin ve kısmen kullanıcı kitlesinin ayrıldığının altını çizmemizde fayda vardır diye düşünüyorum. Strateji oluşum süreçleri içerisinde bulunan başlıklar aynen dijitalde de yer alır. Öncelikle ne hedeflediğimizi düşünüp uygun kitlenin bulunduğu ve kendimizi iyi hissettiğimiz platformlarda yer almamız gerekiyor. Bu, her platformda farklı bir dil benimseyeceğimiz anlamına gelmez tabiki ancak platformun gereklerine göre hareket edeceğimiz sonucuna ulaştırır bizi. Her ne olursa olsun dürüstlüğü elden bırakmamak iletişimin ilk kuralıdır. Çelişkili tavırlar sergilemek, olduğundan farklı görünmeye çalışmak kitleniz açısından hoş karşılanmayacaktır. Empati yaparak iletişim kurmak gerçek hayatta gerekli olduğu gibi dijitalde de gereklidir. Yaptığımız paylaşımların toplumun örf ve adetinden uzak olmaması, sadece özel ilgi alanlarına hitap eden konuların rutinimiz dışında vurgulanması gerekir.

Sosyal Medyada İlgi Alanlarınıza Vurgu Yapmalısınız!

Kitle, sizin ilgi duyduğunuz veya vurguladığınız kavramın birden fazla insan tarafından da ilgi çekici olarak bulunmasının bir sonucudur. Sosyal medyada marjinalite bazen itici gelebilir. İnsan olarak bizi farklılaştıran belli başlı noktalar var sonuç olarak. Kendinizi dijitaldeki diliyle alfa olarak tanıtmanıza gerek yok. Zira en başta belirttiğim gibi sosyal medyada empati yapmak daima kazandırır. Rutinleriniz dışında sizi farklılaştıran ilgi alanlarınıza kendinize ayırabildiğiniz vakitlerde dikkat çektiğinizi belirtin ve o konuyla ilgili olan insanlara ulaşmaya çalışın. Kısaca itici olmadan vurgu yapmaya çalışın.

Kendinizi Tekrarlamayın!

Sık sık kendimde analiz ederek ulaştığım bir sonuç bu. Hatayı başlarda ben de yapıyordum, itiraf etmem gerekli 🙂

Herhangi bir story paylaştığınızda insanlar henüz açmadan paylaşımınız hakkında fikir sahibiyse ve verdiği tepki direkt paylaşımı nextlemek şeklindeyse çok yanlış yoldasınız demektir. Bu size takipçi kaybettirdiği gibi özgün paylaşımlar yapamadığınız sonucunu da doğurur. Sosyal medyada kendinizi kesinlikle tekrarlamayın!

Paylaşımlarınız Tekrar Tekrar İzlenecek Kalitede Olsun!

Algoritmalarda yapılan güncellemeler gösteriyor ki keşfete düşme ihtimaliniz sizi tekrar tekrar ve uzun süreli izleyen insan sayısı arttıkça doğru orantılı olarak yükseliyor. Basit veya taklitçi olursanız tekrar tekrar izlenmez ve taklit ettiğinizi yaşatırsınız. Paylaşımınızı izleyen insanlar eğer aynı videoyu veya fotoğrafı sizden hemen sonra ziyaret ediyorsa bu sizin taklitçi olduğunuzu algoritmada da yineler. Sonra keşfete düşmek için bayağı bir uğraşırsınız maalesef…

Takipçilerinizi Yorumsuz Bırakmamalısınız!

Beğeni, retweet, favori, kalp, alkış vs. den daha çok yorumları önemsemeniz gerektiğini bastıra bastıra belirtiyorum. Sizi yeni insanların karşısına çıkaran en güçlü etkileşim yorumdur. Özellikle minimum 3 kelimeden oluşan yorumlardan bahsediyorum. Parayla alınan emojiler bu klasmana dahil değil elbette. 🙂 Giriş bilgimizi verdikten sonra asıl stratejimize geçmek istiyorum. Yapılan yorumlara cevap vermeyip sadece beğenmenin sizi cool olarak gösterdiği hurafesinden uzaklaşmanız gerekiyor. Yorum yapmak gönderinizdeki yorum sayısını artırdığı gibi takipçilerinizle aranızdaki bağı da kuvvetlendirir. Ayrıca fazla olan yorum sayısı size yorum yapmaya çekinen kullanıcıların da yorum yapmasına vesile olur. Daha fazla yoruma sahip olmak, bağınızı güçlendirmek ve keşfette yer alabilmek için mutlaka yorumlara karşılık vermelisiniz!

Sosyal Medya Hırsızlığına Dikkat Edin!

Son zamanlarda kopya içerikler maalesef arttı. Bunun önüne geçebilmek için kendinize özel imza veya filigran kullanmanızı öneririm. Bu hem sosyal medyadaki marka değerinizi pekiştirir hem de içeriklerinizin çalınması ihtimaline karşı iyi bir önlemdir.

Etkileşime Geçmekten Korkmayın!

Son güncellemeler gösteriyor ki özellikle Facebook grubu sosyal medya platformları ve Twitter, aldığınız etkileşim kadar gösterdiğiniz etkileşime de önem veriyor. Hikaye izlenmelerinizin gönderileriniz kadar değer görmediği zamanlar ve az görüntülenme aldığınız zamanlar elbette olmuştur. Bunun sebebi gösterdiğiniz etkileşimin kısıtlı olmasıdır. Özellikle storylerinizin sizin story izlemenize bağlı olarak artacağını ve sık sık başka fotoğraflara (sizin temsil ettiğiniz kategori ile alakalı gönderiler) yorum yapmanızın keşfete düşme ihtimalinizi yükselteceğini rahatlıkla ifade edebilirim. Etkileşim işteş bir fiildir. Tek taraflı olmaz, unutmayınız!

Platformun Diline Hakim Olun!

Twitter, instagram’dan; Linkedin Facebook’tan bayağı farklıdır değil mi? Şu an belki de” farklı mı ki?” diye düşündünüz. Tehlikedesiniz, çok net ifade ediyorum! Platformların diline hakim olmalısınız. Resmiyet gözeten platformlarda rahat, rahat platformlarda resmi davranamazsınız.

Yazımız şimdilik son buluyor ancak devamı kesinlikle gelecektir. Ben Orhan Şengün, bildiklerimizi beraber pekiştirelim. Yorum yapmayı lütfen ihmal etmeyin.

Saygılarımla…