Metaverse, son zamanlarda en çok merak edilen ve aranan konular arasında. Özellikle Facebook’un isim kararının da ardından vurgu yapılan bu kavram, ciddi seviyede hem değer kazandı hem de geleceğin daha erken gelecek olduğunu da bize hissettirmeyi başardı 🙂 Dilerseniz hemen kavrama değinmeye başlayalım.

Metaverse kavramının tarihini araştırdığımızda biz gençler için aslında çok da yeni olmadığını görmüş oluyoruz. ilk kez 1992 yılında Snow Crash isimli bir bilim kurgu romanında kullanılmış. Günümüzde sanal gerçekliğe dair kavramlarla daha çok anıyor olsak da kavramımızın alanı sürekli gelişme göstermekte. NFT’den tutun da 5G’ye kadar birçok alanda karşımıza çıkar oldu. Özellikle ben son zamanlarda bu kelimeyi duyduğumda yapay zeka ile alakalı filmleri anımsamaktayım ve “acaba bizi ele mi geçirecekler? :)” diye düşünmekteyim. Şakayı bir kenarı bırakalım ancak oyun kurucular muhtemelen bizi yeni medya olarak anılan dönemimizin de ötesine, bambaşka bir evrene taşıyacaklar gibi duruyor. Yazımın kapak fotoğrafı da bu sebeple oyun kuranları anıyor 🙂

Metaverse kelimesinde Yunanca’dan esintiler bulmak mümkün. Meta; sonra, öte anlamlarına geliyor. Hepimizin hakim olduğu universe ile de birleşince hemen bir evrenötesi diyiveriyoruz. Gizemi isminden de belli bir hayli açıkçası. Peki evrenden öteyi tanımlamak zaten son teknolojileri kullandığımıza inandığımız dünyada nasıl olacak? 🙂

Dijitale dair ne varsa tek bir dünyada birleştirilmek isteniyor. Bu bloğu oluştururken hedeflediğim sanal karakterimle fazlasıyla örtüşen bir karar. İlk etapta gözümüzü ayıramadığımız ekranlarla ilgili olarak sıkça duyduğumuz “bu dünyaya dön artık!” lafı gerçek bir terim haline geliyor. Metaverse kavramıyla özdeşleşen bir kurgusal evren bizi bekliyor. Sanal gerçeklik temelli oluşturulan bu sistemi gerçekten ayırt etmek de zaman geçtikçe muhtemelen zorlaşacaktır…

Sanal Evren ve Yeni Medya Kavramının Değişim Unsuru: Metaverse

İlk etapta web 1.0 ve içerik eklenebilen ancak karşılıklı etkileşime izin vermeyen web 2.0 ile insanlar “neler oluyor abi?” diye düşünmüştür muhtemelen. Ancak teknolojinin gelişimi kesinlikle durdurulamaz bir hale gelirken fazlasıyla da hızlanıyor. Metaverse ile etkileşimlerimizin boyutu ciddi seviyede değişecek. İçerisinde kaybolduğunuz bir dijital evren düşünmenizi istesem emin olun abartmış olmam… Sanal gerçeklik kavramıyla çoğumuz mutlaka bir yerde karşılaşmışızdır. Sanal gerçeklik alanlarımızın arttığı her nokta metaverse yatırım değerinde aslına bakarsanız. Teknoloji ve dijital açısından dev olarak adlandırabileceğimiz Facebook gibi şirketlerin de buna ciddi yatırım yapıyor oluşu kavramı daha da popüler kılıyor. Facebook’taki değişimin açıklanış biçimi bile kavramla ilgili merakın artmasının çok ciddi sebebi olmaya yeterli 🙂 Buraya link bırakıyorum ! Şirketlerin yatırımla desteklediği bu sanal evrenin sadece oyunlarla alakalı olmadığını kabullenmemiz ve bu evreni daha geniş bir şekilde beklememiz gerekiyor. Hayal edebildiğimiz birçok şeyin bu evrende yer alacağını düşünebiliriz. İnternetin geleceği olarak ifade etsek herhalde yanlış olmaz. Bu da internetsiz evlerin varlığının artık bize hayal olarak geleceği anlamını taşıyor 🙂

Uzun lafın kısası muhtemelen birkaç yıl sonra metaverse bloğumda bir kategori haline gelecek. Halihazırda somut bir şeyler canlanmıyor olsa da aklımıza sanal gerçekliğin hayatımıza uygulanabileceği alanların sınırı yok. Sosyal medyada adım atabildiğimi, profil ziyaretlerini misafirliğe gider gibi yaptığımı düşünmek şimdilik korkutuyor ama…

Ben Orhan Şengün. Beraber öğrenmekten ve dijital dünyaya dair sohbet etmekten mutluluk duyuyorum!

Saygılarımla…