Kişisel markalaşma kavramına bundan birkaç sene öncesinde fazlasıyla uzaktım. “Marka mimarı” olarak tanıdığımız değerli büyüğümüz Ömer Şengüler Bey ile gerçekleştirdiğimiz sohbet, Öğrenci Kürsüsü ekibimizde bulunan arkadaşlarım ve benim için ufuk açıcı olmuştu. Sohbetimizin hemen ardından Ömer Bey’in Marka Ol E mi? kitabının siparişini verip bu konuda detaylara inerek hemen okumak istemiştim. Görsellerle desteklenen ve nasıl bittiğini anlayamadığım marka kılavuzunun ardından artık biliyordum ki kişisel markaların yer aldığı oluşumlar çok daha kısa bir sürede dikkat çekebilecekti ve başarı ihtimali daima yüksek olacaktı. 🙂

Bu yazıyı yazma cesaretini bulmama sebebiyet veren çok değerli büyüğümüz Ömer Şengüler Bey’e tekrar teşekkürlerimi ve saygılarımı sunuyorum.

Orhan Şengün – Ömer Şengüler Öğrenci Kürsüsü Canlı Yayını

Kişisel markalaşma konusunun derinlerine inmeden önce marka kavramına değinmek istiyorum. Kısa tabirle bir ürün veya hizmetin farklılaştırılarak sunulmasını marka olarak adlandırmaktayız. Tabi markanın anlamını sadece ürün veya hizmetin logolarla ifade edilmesi olarak belirtirsem tam anlamını yansıtmış olamayacağım. Bu tabirin yeterli olduğunu düşünseydim, kişisel markalaşma kavramını açıklamaya çalıştığım bu yazıda kendimle çelişmiş olacaktım. Vurgulamak istediğim, kişisel markalaşma kavramının dijitalleşmenin artmasıyla yeni yeni hayatımızda -baskın olarak- yer aldığıdır. Yani insanlara ulaşmak kolaylaşmışken farklı olma ve takip edilme isteği de otomatikmen doğmuş, kişisel markalaşma kavramı da değer kazanmıştır.

Kişisel Markalaşmanın Amacı Nedir?

Kişisel marka olmak; fenomen olarak adlandırılmanızı, rol model olarak görünmenizi ve bundan gelir elde etmenizi sağlayabilir. Kendi toplumunuzun ötesinde farklı illerde hatta ülkelerde bulunan insanlara ulaşabilir; yaşam tarzınızı, düşüncelerinizi ve tercihlerinizi farklı insanlarla kolay bir şekilde paylaşabilirsiniz.

Ayrıca son zamanlarda sık gördüğümüz, fenomen olarak adlandırdığımız insanların ticari markalar oluşturması örneği de kişisel marka oluşturmanın önemini yansıtan değerli kanıtlardandır. Hem kendinize hem de kariyerinize markalaşarak değer katmanız kesinlikle mümkündür! 🙂

Peki bu nasıl olur, neler yapılmalıdır? Bireysel bir durum olduğu için direkt nokta atışı yapamayacağımdan yazacağım önerileri kendinize uyarlayabilir, markalaşma yolundaki deneyimlerinizi benimle paylaşabilirsiniz 🙂

Kendinizi Tanıyın!

Markalar yalanı sevmez ve sağlam temel olmadan ayakta duramaz. Kendinizi parlatırken olduğunuzdan farklı göstermeye çalışmamalısınız. Kendinizi iyi tanımalı ve kişisel analizinizi yaparken objektif olmalısınız. Her insanın çok iyi olduğu alanlar mutlaka vardır. Özendiğiniz veya olmak istediğiniz değil, iyi olduğunuz alanda en iyi olduğunuzu yansıtmaya çalışmalısınız. Siz kendinizi tanımadan başka insanların sizi tanımasını nasıl bekleyebilirsiniz ki?

Profesyonel Hayatı ve Hobileri Ayırabilmek Gerekir!

En iyi olduğunuz alanlar birden fazla ve birbirinden kopuk olabilir. “İnsanların sizi nasıl tanımasını isterdiniz?” sorusunu size şu an soruyorum. Bunun cevabını detaylı bir şekilde kendinize verin ve ardından çalışmalara başlayın. Çoğu zaman kişisel markalaşma sürecinde kişi farklı noktalara savrulurken kimliğini tam anlamıyla yansıtamıyor ve markalaşma süreci bir kenarda dursun insanlar tarafından taklitçilikle de itham edilebiliyor. Kariyerinizi ve iyi olduğunuz hobilerinizi elinize alın ve gelecekteki sizi düşünün. Bu süreçte profesyonel iş yaşantınızla ön plana çıkmanızı öneririm zira bu alanda ciddi bir karşılık bulabilir ve hobilerinizi kitlenize samimiyetle yansıtabilirsiniz.

Örnekle açıklamam gerektiğini hissediyorum 🙂 Profesyonel iş yaşantınızda uzmanlık alanınızın finans olduğunu ve iyi enstrüman çaldığınızı düşünelim. Aynı anda ikisinde markalaşmak, kullanacağınız en pratik araç internet sitesi veya sosyal medya profili olacağından zor olabilir. Finans alanındaki uzmanlığınızı vurgularken enstrüman becerinize de değinmeniz kitlenize samimi gelebilirken aksi durum alakasız olabilir veya kitlenizde çok az kişi tarafından benimsenebilir.

Dijitali İyi Kullanmalısınız!

Bir önceki maddede de buna değindim biraz. Kişisel markalaşmanın ivme kazanmasının dijital ile olduğuna sonuna dek inanıyorum. Önceki dönemlerde bu değer, içinde bulunulan yerel topluluklar veya maddi güç ile sağlanmaktaydı. Artık dijital ile daha geniş kitlelere kısa sürede ulaşmamız mümkün. Değer kattığınız alandaki deneyimlerinizi insanlarla paylaşmaktan çekinmemelisiniz. Başarılarınız da ilgi çekici olacaktır. Kariyer yolculuğunuzu insanlara sunduğunuz kişisel bir web sitesine sahip olmanız çok önemli. İnsanlara marka olduğunuzu kanıtlamaktan ziyade hissettirmelisiniz. Google’da ve sosyal medya platformlarında olmamak sizi sadece bir ölü yapar açık konuşmam gerekirse 🙂 Adınızı seminerlerde veya programlarda duyan insanlar ilk olarak sizi dijital diliyle stalklamaya başlar. Size ulaşamamaları veya kayda değer bir şey bulunmaması sizi değersizleştirebilir…

Kişisel Marka İmajı / İtibarı Önemlidir!

Kontrolünüzde olan durumlara değindikten sonra sizin bilginiz dışında da gerçekleşebilecek olaylara dikkat çekmekte fayda var. Marka oluşturmak kadar oluşturulan markanın itibarını yönetebilmek de önemlidir. Sizinle ilgili fikir beyan eden veya sizinle bir yerde karşılaşan insanlar hakkınızda paylaşımlarda bulunabilir. Bunun dışında direkt art niyetli kişiler tarafından da paylaşımlar yapılabilir. Kendinizi sık sık online mecralarda check etmenizde ciddi fayda var. Bunu adınızı sosyal medya platformlarında, arama motorlarında, forum sitelerinde aratarak kolayca yapabilirsiniz. Ayrıca anahtar kelime analizi hizmeti veren bazı firmalar da onlineda hakkınızda çıkan tüm sonuçları size listeleyerek ücretli bir şekilde verebilmekteler.

Sözlerimi toplarken fazla uzatmak istemediğimi de belirtmek istiyorum. Hayatın her anında olduğu gibi markalaşma sürecinde de insan-ı kamil olabilmek ve bu değerle çalışmalar yapmak önemlidir. Kişisel markalaşma süreci uzun ve sürekli devam eden bir yolculuktur. Bu yolculukta kararlı olduğunuzu göstermeye ilk olarak sizi yansıtan sosyal medya profilleri oluşturarak başlayabilirsiniz.

Sorularınızı ve bu süreçteki deneyimlerinizi yorum kısmında bekliyor olacağım!

Ben Orhan Şengün. Bana her türlü soru ve önerilerinizi web sitemde bulunan iletişim kanallarından iletebilirsiniz. Kalın sağlıcakla! 🙂

Saygılarımla…